The Rifleman

Blizzard of Souls
×
Listelerim (0)
  • Henüz bir liste oluşturmadınız.
Ses Sorunu ×

Android Cihazlarda Ses Sorunu Çözümü

1Dizinin Konuşma sesleri gelmiyor sadece müzik sesleri geliyor ise, cızırtı vb. sorun yaşıyorsanız. Uygulama marketinden Firefox isimli uygulamayı indirip sitemize o uyguluma ile giriş yapın.

2 Son güncellemelerini almayan android cihazlarda codec ses problemi yaşanıyor özellikle bu sorunu yaşayanlar firefox uygulamasını indirip bu sorunu çözebilir.

3 Sık sık tarayıcı geçmişinizi, çerezlerinizi temizleyin.

Yorumlar 0 Yorum

Yorum yazmak için giriş yapmanız gerekiyor. Üyelik tamamen ücretsiz.

Üye ol.
Film Bilgileri
5 yıl önce eklendi
7.3
The Rifleman
Türkçe Altyazılı
Arturs Vanags, on altı yaşında bir çocuktur. Henüz reşit olmamasına rağmen, eski bir nişancı olan babası ve erkek kardeşi ile birlikte Letonya'nın ilk ulusal taburlarından birine katılır. Arturs, savaşa katıldığı için oldukça heyecanlı olsa da çok geçmeden savaşın onun hayâl ettiği gibi olmadığını keşfeder. Acımasız bir savaşın içinde yer alan Arturs, babasını ve erkek kardeşini kaybetmesinin ardından eve döneceği güne kadar hayatta kalabilmek için savaşır.
Oyuncular
Bunlara da Bakın
Son Yorumlar
magnolia_, 12 saat önce
film güzeldi fakat hic gerilmedim gerilsem guzel olurdu kızın bu kadar cabuk anlaması hersey bi anda gelisti konusu cok guzel cok daha iyi bi is yapabilirlermis alelaceleye gelmis gibi olmus resmen sonuda cok yarım kaldı siwan bence polisin cocugu falan cıkmalıydı cok bos olmus sonu
Bravecitizen, 12 saat önce
Beyler baya yakiooo waaw oldum kizlar gurubunu baya bi begendim cok guzel sezlendirilmis ve baya iyi sarkilari varmis zoeye asik oldummmk mirayada ayni sekildeeee
Cloudyyfelix, 13 saat önce
Bir şüphenin kıymetini hiç böyle sorgulamamıştım... O sekiz sıradan insan; öğrencisi, emeklisi, ev kadını ve diğerleri bana unuttuğum bir gerçeği hatırlattı. Adalet, cüppelilerin tekelinde değil, sokaktaki insanın yüreğinde filizlenir. Profesyonellerin küçük detay diye burun kıvırdığı şeylerin, bir insanın hayatını kurtarışıydı. O savcılar, o hakimler, o kalın dosyalar... Hepsi bir jüri'nin "Ama bu nasıl olur?" sorusu karşısında toz oldu. Çünkü gerçek adalet parşömen kağıtlarda değil, insanın içindeki doğru'yu arama cesaretinde saklıymış. Yargılandığı kürsüden özgürlüğe uzanan o bir saniyelik bakış, tüm filmi özetledi zaten. Sistem kusurludur, insan değildir! O babayı kurtaran, kanun maddeleri değil, kalbi hala iyilikle atan kişilerdi. Kaç kez medyanın manipülasyonuyla suçlu ilan etmiştim birini? Kaç kez zaten o tipler hep böyle deyip geçmiştim? O jüri sandalyeleri aslında hepimizin oturduğu yer. Gözümüzün önündeki insanları giysilerine, mahallesine, geçmişine bakarak mühürlüyoruz. Ve bu mühür, bir ömür sökülmeyen bir dövme oluyor. Bu film bir ders değil, vicdana çakılan bir çividir. Unutmayın, argılamak kolaydır ama adalet aramak insan olmanın bedelidir.
miav7671, 16 saat önce
golden şarkısına aşık oldum
book_queen, 17 saat önce
şu an şakasız 5. kere izliyorum yaa aşırı iyi bir filmm
Reklamı Kapat